Madenli ( Kötürnek )Tarihi
MADENLİ (KÖTÜRNEK) KÖYÜ M.Ö. 5000 Yıllarında
Hititler çağında Kodyora veya Kodralılar Şehri olarak kurulan tarihi Kötürnek, bir boğaz içinde önünden
iç denizlerden gelip, Eğirdir gölüne giden bir boğaz üzerinde, dağ yamacında kurulmuş, sandalcıların
oturduğu küçük bir kentti.
M.Ö. 2000 Yıllarında İç denizler çekilip, göller kuruyunca Sümerler
Çağı, Lidyalılar Çağı ve Persler Çağı içinde Kodyora adını muhafaza etti. Pasinli
Pisityalıların çağrısı ile buralara yerleşen İskitler iki akarsuyun birleştiği
Kötürnek Köyünün önünde Kodyora daki yeri terk ederek Şoraylı (suların birleştiği yer) anlamındaki
Şoraylı Köyünü kurarak, ataları adına da höyük yaparak, birde anıt dikmişlerdir.
M.Ö.800
Bizans tarihçileri Bağıllı Kirillomani (Bilgi yurdu) adı ile, Kötürnek se Şoraylı adı ile
anılmaktadır.
Rumlar ve Türklerin buralara değirmenler yaptıkları için, 1116 yıllarında
buralara yerleşen Türk aşiretleri Madenli (Kötürnek) ile Eğirler (Tizbertiz) arasındaki Boğaza Değirmenler
Boğazı dedikleri Alman tarihçisi A. Vasilevin kaynaklarında vardır.
Gelendost İlçe Merkezine
10 km uzaklıkta ve İlçenin Doğusundaki Madenli Köyü, asırlarca Selçuklular zamanından beri Kötürnek
adı ile anıla gelen tarihi bir köyümüzdür. Kötürnek adı kötü bir yer mi, kötü bir aşireti veya köylüyü
mü ifade ediyor? Hayır böyle bir durum yok. Kötürnek adı bize Kötürnek Kurulmadan önce burada bulunan kötü ruhlu
bir milletin bu bağazda köteklendiğini, iteklendiğini anlatıyor. (Örnek kelimesinin Türkçemize girmesi
yenidir. 1970 Yıllarda girmiştir. Bu da köyümüzün adının Kötürnek olmasında sıkıntı
yarattığı düşünülerek Madenli ye çevrilmesine karar alınmıştır)
Köyün adının
Madenliye çevrilmesi araştırmacıları şaşırtmıştır. Kötürnekte bol bol çıkarılan
bir maden yoktur. Madenli halkı da hiçbir zaman geçimini madenden sağlamamıştır. Bundan 40-50 yıl
önce Senitli Mevkiinde bulunan Kömür Madeni bir ara küçük ölçüde işletilmiş, daha sonra rezervinin az olması,
ekonomik olmaması nedeniyle faaliyetini sürdürmemiştir. Değirmen Deresi Mevkiinde de küçük ölçekli maden çıkarma
faaliyetleri sürdürüldü ise de kısa süreli işletilerek bırakılmıştır.
Araştırmacılara
göre köyün adının değişmesi son derece isabetsiz olmuştur. Hüseyin ŞERCİOĞLU Gelendost
İlçesinin Soy Kütüğü adlı kitabında; 818 seneden beri milletimiz Kötürnek adını koruyordu. Birden
bire köyün adının Madenliye çevrilmesi şaşırttı bizleri doğrusu. Kötürnekte bol bol çıkarılan
ne madeni varda Madenli oldu adı, Almanların, Fransızların ve Arapların ifadesine göre anlatılan
Türk Boğazı adı bu köye verilmeli ve Kötürneğin tarihi tahrip edilmemeli idi. Demektedir.
Halen
Madenli çevresindeki yerleşim yerlerindeki yaşlı kişiler Köyümüzün adını Kötürnek Olarak
bilmektedirler.
(Hüseyin ŞEKERCİOĞLUnun Gelendost İlçesinin Soy Kütüğü adlı kitabında
Köyümüzün tarihi hakkında yazdıkları aynen aşağıya çıkarılmıştır)
14,
15, 16 Eylül 1176 tarihinde, Yalvaç İlçesi Hoyran Akçaşarı (Homata) Köyü ile Eğirler (Tirbeltiz) Kayalık
Boğazı Kötürnek (Şoraylı) Köyü arasında başlayan Meşale cengi, davullar çalınarak
gece baskınları yapılması Bizans ordusunu taciz etmek için kullanılan bir taktikti.
Bizans
imparatoru Manuel Kommenosa yol gösterecek, Türk asıllı Macar kumandanlarından Banak ve Banaz Beyler emrindeki
kiralık Bizans Beyleri, bu tarafta Akdenize çıkan yol var diye keşif yaptırmadan, Bizans ordusu öncülerini,
süvari kuvvetlerini Gelendost İlçesine doğru akışı olan dar bir vadiye sokmuşlardı. Romanya
dan gelen Ulahlar ve Donar Türkleri 15 Eylül 1176 günü Bizans a isyan ederek Homata Akçaşar Köyü önündeki, tatlı
su gölcüğü başındaki Bizans ordu karargâhına hücum ederek, Bizans hazinelerini yağma etmeleri, Bizans
İmparatorunu korkutmuş, General ve askerler arasında kavga çıkmasına sebep olmuştur.
Yol
buluruz ilerde diye aniden Gelendost Miryon ovasına girilmesi için orduya emir veren imparator, Bağıllı
Güdül Korusuna geldi.
Madenli (Kötürnek) Köyü İlkokulu Öğretmeni Sayın Ömer ELİBOL;un, Madenli
Köyü Muhtarlığına gönderdiğim Mektuba cevaben yaptığı incelemeye göre; Madenli Köyü hakkında
bilgilerimiz genişlemiştir. Köyü Yalvaç İlçesi yönündeki Şimalindeki Eğirler Boğazına Köylülerin
halen Türkmen Boğazı yani Türk Boğazı dedikleri boğazın mevcut olduğu, 22 Eylül 1992 tarihli
Muhtar Ramazan ÖZEK ve Öğretmen Ömer ELİBOL un mektuplarında vardır. Ayrıca Kötürnek Boğazının
sağ ve solundaki derelere halen halkın Kaplanga (Kaplanca) yani eli baltalı Eber Fedaileri adını
taşımakta olduğu, Köyde Selçuklu Ordusundaki meşhur Ellibaşı Komutanlarının adını
yaşatan bir de Ellibaş (Ebaşalar) adında aile vardır.
Köyüm Doğu Kıyısında,
Beşardıç Gazileri, Kötürnek önündeki Höyük üstünde Emir Gazi Türbesi ve çevredeki tepelerin eteğindeki Tozukan
ve Taşıkan çukurundaki yatan Şehit Mezarlarını halkın kutsal günlerde ziyaret ettiği, kurbanlar
kestiği görülüyor. Şehitler Mezarlığı ve Erenler Tekkesi ziyaret yerlerinden biridir. Savaştan
sonra Kötürnek Farsça Kötü kuvvetlerin (Nek) yığıldığı (Denk) olduğu bu noktada Türk Milleti
Tarafından köteklenmiş, iteklenmiş anlamındaki KÖTÜRNEK adı Türkiyede tek bir isimdir. Başka
yerde örneği, benzeri yoktur. Selçukiler Kötürnek te bir karakol kurarak Şehitleri korumuş ve korutmuşlardır.
Emir Gürbey adında biri İkinci Kılıçaslan zamanında Kötürnek sınır beyi olmuş ve orada
ölmüştür. Zannederim Madenli Kötürnek Höyüğündeki Emirbey Türbesi ve Kötürnek teki Gürbeyler sülalesi bu zata aittir.
Kötürnekteki Arap Oğulları Suriyeden gelmiş Eyyubi Türklerindendir. Buraya da yerleştirilmişlerdir.
Selçuklular
bir han, bir hamam, bir medrese (okul) yaptırarak Kötürnek e Davulgalı ve Davulculu, Erzincanlı, Akşehirli
(Akçapalı) kuvvetlerini yerleştirmiş, onlara arazi, bağ, bahçe vermiş, su değirmenleri yaptırmışlardır.
Kösedağlı Köseler, Aksaraylı Ercihas askeri Köstüklüler, Mısırlı kuvvetleri, Eyyübi askerleri,
Büğdüz ve Güdül Türkleri getirilerek buralara yerleştirilmiş, Kötürnek Kalabalık bir yer haline getirilmiştir.
Büyük Selçuklu devleti 1243 tarihli Moğol istilasına maruz kalınca, Selçuklu Devleti buralara bakamamıştır.
1260 Tarihinde Karamanoğlu Mehmet Bey zamanında, Gelendost taki Dosteli Sancağını istila
ederek, Gedik Aşiretlerinin Reisi Emir Nasuh Beyi Gelendost Beyi tayin etmiş, Senirkent (Sınırkent), Yalvaç,
Şarkîkaraağaç Çarıksarayını, Eğirdir i ve Sütçüleri i (Pavlikan Cebelini), Gelende (Gelendost)
Sancağına bağlayarak mahkemeler kurdu. Önemli noktalara Gediksaraylı ve Çarıksaraylı Oğullarını
yerleştirdi.
Nasuh Beyin ölümünden sonra oğlu Ahmet Bey zamanında, Avşar Türklerini birleştirerek,
Isparta Kalesi savaşında yaralanan İslam Beyin Atabey de ölümü üzerine, en küçük oğlu Ali Mirza Beye kız
kardeşini vererek Avşarlılarla akraba oldu. Avşarı da kaza yapıp Balı Bey adında bir
de Kaymakam tayin etti.
O tarihlerde Kötürnek e yerleştirilen Gedik Oğulları, Ecirli Oğulları,
Erzurumlu Oğulları, Moğol Tahsildarı Cavlaklar, Yalvaçlı Dibaceler, Kentten Kaçtılar, Kostaklar
(Yiğitler), Ipıllar (Yağmur Oğulları) ve Mızıkçılar 1278 tarihinde Moğolların
kahrına uğrayarak Gelendost Gedikler Yurdu ve Isparta Savaşına iştirak ettiler. Avşarlı
Bozbey Oğulları Uluborlu ya kaçtılar. Geldikler ve Ecirler Akşehire ve Afyonkarahisara kaçtılar.
Kaçamayanlar kılıçtan geçirildi. Karamanoğlu Mehmet Bey Mersinin Mut Yaylasında yakalanarak öldürüldü.
Tarihte Cimri İsyanı olarak kaydedilen Tokat Reşadiye Cimi Sultanı Alaaddin Siyavuş Bolvadin ile
Yunak İlçesi arasındaki Torunlar Köyünde yakalanarak öldürüldü.
1277 Moğollarla anlaşan Hamitoğlu
İlyas Bey 1300 yıllarında Eğirdir, Yalvaç, Gelendost Köylerini ele geçirerek, Eğirdir ve Eğirler
Köyünde ip eğiren Eğirli aşiretlerini, Alanyalı Taktuklu (Taptuk Ayini yapan) Şaman inançlı
Aladağlı Alagözlü aşiretler, Meşhur Yunus Emre ile Gelendost bölgesine gelmişler ama Gündüzleri Camiye
gider, geceleri evlerinde yaptıkları tahta putlar etrafında dönerek tahtaları bir birine tak tak çarparak
(Taptuk ayini) yaparlardı.
1280 Yıllarında Gelendost Şeyh Barak Medresesinde öğretmenlik
yapan Şeyh Hoyranlı Mesut Hamit Hoca ayıptır, günahtır böyle ikiyüzlü Müslümanlık olmaz diye,
Taptukluların oturduğu Avşarı, Bağıllıyı, Kötürneki, Hüyüklü yü ve Yalvaç ı bastı.
Tahta putları toplayarak yaktı. Zaten Hacı Bektaş Veli Hazretleri onu (Hoy Atayı) Kırşehire
çağırmış, bu Taptuklularla yani Tıkıdık dinlerle mücadele et demişti. Onlara Yunuslu
da derlerdi. Kötürnek e bu tarihlerde yerleştirilen Taktaklar sülalesi ve Yunuslar aşireti Müslüman olmuşlarsa
da bu unvanlarını bu güne kadar korumuşlardır.
Osmanlı çağında bakımsız
kalan Kötürnek, zaman zaman alevi ve sipahi (süvari) Yeniçeri isyanlarına maruz kaldı. Yıkılıp yakıldı.
1826 Tarihinde Sultan İkinci Mahmut Yeniçeri Ocaklarını kapatarak Nizami Cedit (Yeni Nizamlı) ordu kurdu.
Bu alayların başına Alay Beyleri, Nizam Yüzbaşıları tayin etti. Isparta Sancağındaki
Avşar Kazası Alaybeyine bağlı Aydınlı Nizam Ali Bey Bölükleri ile Gelendost a ve Kötürnek e
yerleştirildi. Gelendost taki Nizamali Oğulları ile Madenli (Kötürnek) Köyündeki Nizam oğulları aynı
subayın ailesi etrafındadır. Kötürnek teki Kadı Kapısı Semti Kötürnekin kadılık (hakimlik)
merkezi olduğundan değil, Kötürnek ten okuyarak bir kadı yetiştiğindendir. Yörükler aşireti
de Osmanlılar devrinde Kötürneke yerleşmiştir. Isparta Tarihi Yazarı Süleyman Sami Bey yazdığı
eserinde; 1878 tarihlerinde Şarkikaraağaç Kazası Avşar Bucağına Bağlı Kötürnek Köyü
yetiştirdiği arı buğdayı ile ünlüdür diyor. (Sayfa 60)
1930 Yılında Gelendost Bucağına
1954 Gelendost İlçesine bağlı kalan Kötürnek yani Madenli Köyü Isparta Konya Asfalt yolu ile Gelendost Yalvaç
Yolu üzerinde modern bir köyümüzdür.
Kaynak : (Merhum) Hüseyin ŞEKEROĞLU Gelendost İlçesinin Soy
Kütüğü (sayfa 388,389,390,391,392) adlı kitabından alınmıştır.
Bu araştırma
yazısını bizimle paylaşan MEHMET ÖZKAN'A (CELALOĞLU)TEŞEKKÜRLER.. |